İlknur's Vocabulary
🇹🇷 » 🇬🇧
Learn Inglés From Turco
Learn Inglés From Turco
Practique preguntas conocidas
Manténgase al día con sus preguntas pendientes
Completa 5 preguntas para habilitar la práctica
Exámenes
Examen: pon a prueba tus habilidades
Pon a prueba tus habilidades en el modo de examen
Aprenda nuevas preguntas
Modo manual [beta]
El propietario del curso no ha habilitado el modo manual
İlknur's Vocabulary - Marcador
İlknur's Vocabulary - Detalles
Niveles:
Preguntas:
645 preguntas
🇹🇷 | 🇬🇧 |
Okul için hazırlanırım. | I get prepared for school. |
Ağabeyim | My older brother |
Kızım | My daughter |
Ailemle birlikte | With my family |
Haftada beş gün çalışıyorum. | I work five days in a week. |
Kardeşlerimden biri | One of my brothers |
Küçük erkek kardeşim bir genç. | My younger brother is a teenager. |
Kızım beş yaşında. | My daughter is five years old. |
19 Mayıs Üniversitesi'nde okudum. | I studied at 19 Mayıs University. |
Genellikle | Generally |
1 hafta kalıyoruz | We stay for 1 week |
Sivas'ta büyümedim. | I didn't grow up in Sivas |
Akrabam yok. | I don't have relatives |
Daha önce Nevşehir'e gittim. | I went to Nevşehir before |
Balona bindik | We got on a balloon |
Ilkbahar | Spring |
Onları seviyorum | I like them. |
Bazı arkadaşlar | Some friends are |
Birlikte çalışıyoruz | We work together |
Her şey pahalı | Everything is expensive |
Yorucu | It is tiring |
Tekrar üniversiteye gidiyorum | I am going to university again |
Psikoloji hakkında konferansa katılırım | I attend conference about psychology |
Birlikte müzik dinliyoruz | We listen to music together |
Aynı okuldayız | We are in the same school |
Dizi takip etmem | I don't follow series |
Ilişkili | It is related |
İlgimi çekiyor. | It interests me. |
Kedi yaramaz. | Cat is naughty. |
Kedileri köpeklerden daha çok severim | I like cats more than dogs |
Ben lisedeyken | When I was in high school |
Iletişim kurmak | Communicate |
Ben küçükken | When I was little |
Koltuk değneği | Crutches |
Devam etmek | To continue |
Uzaktan eğitim | Distance education |
Zorlamak | Force |
Üniversite zorlamıyor | The university is not forcing |
Bölüm | Department |
Devam zorunluluğu | Attendance requirement |
Kabul etmek | To accept |
Üniversiteye devam etmem. | I won't go to university. |
Hayalim hep psikoloji okumaktı. | My dream was always to study psychology. |
Hayalimi gerçekleştimek istiyorum. | I want to make my dream come true. |
Hayallerin peşinden git. | Follow your dreams. |
Van çok sıcak | Van is very hot |
Haftaya veli toplantısı yapacağım | I will have a parent meeting next week. |
Tedirgin olmak | Be nervous |
Veli ziyareti yap mak | Make a visit to the parent |
Ikram etmek | To serve |
Görüşmeye devam etmek | Keep talking |
Okulda şarkılar söylüyoruz. | We sing songs at school. |
Ilçe | District |
Yakın parklar | Close parks |
Benim köyüm | My village |
Orada 30 gün kalıyoruz. | We stay there for 30 days. |
Hava ılık | The weather is warm |
Rahat - rahat | It is comfy - comfortable |
Piknikleri çok severiz | We like picnics very much |
Sadece | Only |
Zamanım yok. | I don't have time. |
Memur | Civil servant |
10. sınıfta | He is in the 10th grade |
Gözlükleri var | He has glasses |
Sakin | He is calm |
Annemin ailesine daha yakınım | I am closer to my mother's family |
Yemek odası (akşam yemeği) | Dining room (dinner) |
Mutfak nasıl | What is the kitchen like |
Kız kardeşin nasıl biri | What is your sister like |
Misafirleri severim. | I like guests. (gests) |
Aynı zamanda | At the same time |
Evim küçük, bu yüzden evimiz tıklım tıklım. | My house is small so our home is stuffed |
Bitti | Finished |
Hepsi bu kadar | That's all |
Müzeler sıkıcı. | Museums are boring. |
Hala okula gidiyorum. | I still go to school |
Kütüphaneye gitmek gibi davrandık. | We acted like to go to library |
O zaman geçiriyor | She spends time |
Telefonumda vakit geçiririm. | I spend time on my phone. |
Çocukluk arkadaşı | Childhood friend |
Çocukluk arkadaşı | Childhood friend |
Mecbur kaldığımda | When I have to |
Çocukluk arkadaşı | Childhood friend |
Edebiyat | Literature |
Çocukluk arkadaşı | Childhood friend |
Haftaya çok meşgul olacağım. | I will be very busy next week. |
Doktor olacağım. | I will be a doctor. |
Yeterli zamanım yok. | I don't have enough time. |
Birçok sınavım var. | I have many exams. |
İlk yarıyıldan sonra | After the first semester |
Ali emretti. | Ali ordered. |
Ali'nin idamı | Ali's execution |
Onun kötü huylu babası | Her bad-tempered father |
Çok fazla | So many |
Bana "Ali" diyebilirsin. | You can call me "Ali". |
Hasan adında bir adam | A man called Hasan |
Otoriter bir öğretmen, patronluk taslayan | A bossy teacher |
Çoğu kez | Often |
Peruğumu ver. | Give me my wig. |
İspanyol hazinesi | Spanish treasure |