Buscar
Estás en modo de exploración. debe iniciar sesión para usar MEMORY

   Inicia sesión para empezar

EUludağ's English


🇹🇷  »  🇬🇧
Learn Inglés From Turco
Creado:


Public


0 / 5  (0 calificaciones)



» To start learning, click login

1 / 25

🇹🇷


ehliyet
🇬🇧


driver's license

Practique preguntas conocidas

Manténgase al día con sus preguntas pendientes

Completa 5 preguntas para habilitar la práctica

Exámenes

Examen: pon a prueba tus habilidades

Pon a prueba tus habilidades en el modo de examen

Aprenda nuevas preguntas

Popular en este curso

elección múltipleModo de elección múltiple

Modos dinámicos

InteligenteMezcla inteligente de todos los modos

Modo manual [beta]

El propietario del curso no ha habilitado el modo manual
Otros modos disponibles

Aprende con fichas

EUludağ's English - Detalles

Niveles:

Preguntas:

149 preguntas
🇹🇷🇬🇧
Ehliyet
Driver's license
Nehir yapay.
The river is artificial.
Birçok saksı
Many flowerpots
Türk halkı yardımsever idi.
Turkish people were helpful.
Dağlar yok.
There aren't mountains.
Sinir bozucu akrabalarım
My annoying relatives
Görümce
Sister-in-law
Iyi anlaşıyoruz
We get along well
Süslü kokoş
Fashionista
Elektrik teknisyeni
Electrical technician
Çalışanların çoğu
Most of the employees
Tepeye çıkmayı sevmem
I dont like to walk up a hill
Insanlar huzurlu
People are peaceful
Seni rahatsız etmezler
They dont disturb you
Katı kurallar
Strict rules
Gazetenize aboneliğimi sonlandırmak için yazıyorum
I am writing to end my subscription to your newspaper
Görümcemle iyi geçiniyorum.
I get along well with my sister-in-law.
İnsanlar geçimini sağlayabilirler.
People can make their living.
Öğrencileriyle iyi iletişim kurabiliyor
She can communicate well with her students
Çim bakımlı
The lawn is well maintained
Tekrar sınava girmeliyiz
We should take an exam again
Araba ile seyahat etmek, otobüsle seyahat etmekten daha ucuzdur
Traveling by car is cheaper than traveling by bus
Biz çocukluk arkadaşıyız
We are childhood friends
Başına bir şey gelebileceğini düşünmüyor
She doesn't think that anything could happen to her
Takdire şayan - Ona hayranım
Admirable - I admire her
Adli tatil
Judicial holiday
Birbirimize kızarız
We get angry at eachother
Barışırız
We make up
Bir siparis verdim
I placed an order
Bu akşamdan itibaren müsaitim
I am available from tonight
Bir sebebi yok
There is no reason
Son zamanlarda insanların çoğu kederli görünüyor
Lately most of the people seem to be grieving
Sincaplar ağaca tırmanır
Squirrels climb trees
Çimlerde şekerleme
Nap in the grass
Dolambaçlı bir yolda yürüdüler
They walked down a winding path
Jaime güldü ve Go-Go'nun kulağının arkasını kaşıdı.
Jaime laughed and scratched behind Go-Go's ear.
Dağa doğru yürüdüm.
I walked toward the mountain.
Kim sunmak ister
Who wants to present
Bulanık
It is blurry
Geceleri görünmek
Appear at night
Bavulunu toplaması gerekiyor.
He must pack his suitcase.
Bunlar çok önemlidir
These are essential
Arada bir
Once in a while
Dönme dolaba bindik.
We rode on the Ferris wheel.
Yoğun saatlerde
During the rush hour
Trene bineceğim.
I'm going to take the train.
Vicdan
Conscience
Bu sizin vicdanınıza kalmış.
It is up to your conscience.
Bir stajyer avukat olarak
As a trainee lawyer
Avrupa mutfağı bana hitap etmiyor.
European kitchen doesn't appeal to me.
Bildiğim kadarıyla
As far as I know
Daha önce söylediğim gibi
As I told you before
Bozuk param yok
I don't have change.
Uygun
Appropriate (apropriyit)
Kuzey Kutbu
North pole
Ilham verici
Inspiring
Onun kız arkadaşının yerinde olmak istemezdim
I wouldn't have want to be in his girlfriends shoes
Farketmek
Notice
Hiç dikkat ettinizmi
Have you ever paid attention
Öneri - tavsiye
Suggestion - advice
Çiğ balık
Raw fish
Kaba
Rude, mean
Çiçekçi
Florist
Çiçekçi
Florist
Kocam bir danışman.
My husband is an advisor.
Burada bir salıncak var.
There is a swing here.
Çocuk bahçesi
Playground
Türkiye'de parklarda banklar var.
There are benches in parks in Turkey.
Toprak ıslandığında salyangozlar çıkar
When the soil gets wet snails come out
Bir salyangoz üzerine basabilirsin
You might step on a snail
Demir parmaklık
Window grating
Sayılar arttı
The numbers increased
Görmüş oldum
I've realized that
Birbirimize bu kadar yakın durmayı unutmuşuz
We forgot to stay so close to each other
Kendine biraz alana ihtiyacın var
You need a little space to yourself
Insanlar şikayet edecek bir şey bulur
Humans find something to complain about
Doğum yaptı
She gave birth
4 yavru kedi doğdu
4 kittens were born
Tırmalarlar
They scratch
Evler yüzüyordu
The houses were floating
Bisiklet yolu otoyolun yanındadır
Bike lane is along the highway
Yeterince geniş değildi
It wasn't wide enough
Yaya
Pedestrian
Yola çıkmadım
I didnt step on the road
Sürücüler yavaşlar
The drivers slow down
Insanlar birçok şeyle uğraşır
People deal with many things
Acele etmiyorlar
They don't hurry
Çiçekçi
Florist
Uzak görünüyor.
It seems far away.
Bankta oturdum.
I sat on the bench.
Sohbet etmeye ihtiyacım vardı
I needed to chit chat
Çiçekleri dikti
He planted the flowers
Düşünceli
Thoughtful
Belediye
Municipality