Emirhan's Vocabulary
🇬🇧 » 🇹🇷
Learn Turco From Inglés
Learn Turco From Inglés
Practique preguntas conocidas
Manténgase al día con sus preguntas pendientes
Completa 5 preguntas para habilitar la práctica
Exámenes
Examen: pon a prueba tus habilidades
Pon a prueba tus habilidades en el modo de examen
Aprenda nuevas preguntas
Modo manual [beta]
El propietario del curso no ha habilitado el modo manual
Emirhan's Vocabulary - Marcador
Emirhan's Vocabulary - Detalles
Niveles:
Preguntas:
492 preguntas
| 🇬🇧 | 🇹🇷 |
| I want. | İsterim. |
| I go. | Ben giderim. |
| I like. | Severim. |
| I drink tea. | Çay içerim. |
| I play football. | Futbol oynarım. |
| I learn English. | İngilizce öğrenirim. |
| I read books. | Kitap okurum. |
| I have a house. | Benim bir evim var. |
| I have a cat. | Bir kedim var. |
| I need a house. | Bir eve ihtiyacım var. |
| I want a house. | Bir ev istiyorum. |
| I have a fish. | Bir balığım var. |
| I have a brother. | Bir erkek kardeşim var. |
| I have a sister. | Benim bir kız kardeşim var. |
| I have two brothers. | İki erkek kardeşim var. |
| I have two houses. | İki evim var. |
| I don’t eat broccoli. | Brokoli yemem. |
| I don’t like broccoli. | Brokoli sevmem. |
| I don’t want broccoli. | Brokoli istemem. |
| My garden | Bahçem |
| I walk in the garden. | Bahçede yürürüm. |
| I walk in my garden. | Bahçemde yürürüm.. |
| My house | Benim evim |
| In the house | Evde |
| I eat carrot in my car. | Arabamda havuç yiyorum. |
| I use. | Kullanırım. |
| I use computer. | Bilgisayar kullanırım. |
| I use computer in my house. | Evimde bilgisayar kullanırım. |
| In the garden | Bahçede |
| I walk in the café. | Kafede yürürüm. |
| I read a book. | Bir kitap okurum. |
| I write an e-mail. | Bir e-posta yazarım. |
| I speak English. | İngilizce konuşurum. |
| I speak Turkish. | Türkçe konuşurum. |
| Is he a dad? | O bir baba mı? |
| Is he a dad? | O bir baba mı? |
| Your computer is blue | Senin bilgisayarın mavi |
| Is he a dad? | O bir baba mı? |
| This banana | Bu muz |
| Is he a dad? | O bir baba mı? |
| She doesn't want a dog | O bir köpek istemez |
| She is a girl | O bir kız |
| I eat apple with my mother | Annem ile elma yerim |
| He comes TO party | O partiye gelir |
| She goes TO house | O eve gider |
| I swim in sea | Denizde yüzerim |
| Cinema is good | Sinema iyidir |
| She wants a cat | O bir kedi ister |
| It is a kitten | O bir kedi yavrusu |
| He is a dad | O bir babadır |
| I have a sister | Bir kız kardeşim var |
| You want a brother | Sen a erkek kardeş istiyorsun |
| A good teacher | İyi bir öğretmen |
| Children eat apple | Çocuklar elma yerler |
| Is she a mom? | O bir anne mi? |
| A green tadpole | Yeşil bir kurbağa yavrusu |
| I don't want a banana | Ben bir muz istemem |
| Is he a dad? | O bir baba mı? |
| There is a car. | Bir araba var. |
| There are cars. | Arabalar var. |
| He goes to school. | O okula gider. |
| This is a dog. | Bu bir köpek. |
| The dog is brown. | Köpek kahverengi. |
| This dog is brown. | Bu köpek kahverengi. |
| The cat is not brown. | Kedi kahverengi değil. |
| I play with my cat. | Kedimle oynarım. |
| I play with my cat every day. | Her gün kedimle oynarım. |
| With my brother | Erkek kardeşimle |
| I live in Ankara. | Ankara'da yaşarım. |
| I live in Ankara with my family. | Ailemle birlikte Ankara'da yaşarım. |
| My family live in my big house. | Ailem büyük evimde yaşar. |
| I have a small t-shirt. | Küçük bir tişörtüm var. |
| How | Nasıl |
| Who | Kim |
| I read books. | Kitap okurum. |
| Ali reads books. | Ali kitap okur. |
| Ayşe writes an e-mail. | Ayşe e - mail yazar. |
| I sell apples in Ankara. | Ankara'da elma satarım. |
| We buy new cars. | Yeni arabalar alırız. |
| They buy used cars. | Kullanılmış araba alırlar. |
| I sleep in my house with my cat. | Kedimle evimde uyurum. |
| I run in the park. | Parkta koşarım. |
| I walk in the garden with my cat. | Bahçede kedimle yürürüm. |
| I can use computer | Ben bilgisayar kullanabilirim |
| She can write a book | O bir kitap yazabilir |
| He can play football | O futbol oynayabilir |
| They can see a small bird | Onlar küçük bir kuş görebilirler |
| We can go to a park | Biz bir parka gidebiliriz |
| I can drink | İçebilirim |
| Drink water! | Su iç! |
| I walk with you | Seninle yürürüm |
| She can jump | O atlayabilir |
| You can listen | Dinleyebilirsin |
| He runs | O koşar |
| Dog is fast | Köpek hızlıdır |
| I can sing a song | Ben bir şarkı söyleyebilirim |
| My cat sleep with apples | Kedim elmalarla beraber uyur |
| I can speak English | İngilizce konuşabilirim |
| We swim in the sea | Denizde yüzeriz |
| She can work with my cat | O benim kedimle çalışabilir |