Buscar
Estás en modo de exploración. debe iniciar sesión para usar MEMORY

   Inicia sesión para empezar

Edip's Vocabulary


🇹🇷  »  🇬🇧
Learn Inglés From Turco
Creado:
Edip's Vocabulary


Public


3.5 / 5  (1 calificaciones)



» To start learning, click login

1 / 25

🇹🇷


yeşil bir ağaç
🇬🇧


a green tree

Practique preguntas conocidas

Manténgase al día con sus preguntas pendientes

Completa 5 preguntas para habilitar la práctica

Exámenes

Examen: pon a prueba tus habilidades

Pon a prueba tus habilidades en el modo de examen

Aprenda nuevas preguntas

Modos dinámicos

InteligenteMezcla inteligente de todos los modos

Modo manual [beta]

El propietario del curso no ha habilitado el modo manual
Modos específicos

Aprende con fichas
elección múltipleModo de elección múltiple

Edip's Vocabulary - Marcador

1 usuario ha completado este curso

Ningún usuario ha jugado este curso todavía, sé el primero


Edip's Vocabulary - Detalles

Niveles:

Preguntas:

274 preguntas
🇹🇷🇬🇧
Yeşil bir ağaç
A green tree
Her gün çalışırım.
I work every day.
Bir küpe var.
There is an earring.
Trafik lambası var.
There is a traffic light.
Orada bir kız var.
There is a girl.
Bir masa var.
There is a table.
Bir araba var.
There is a car.
Yerim.
I eat.
Severim.
I like.
Yaşarım.
I live.
İstersin.
You want.
Çikolata yerim.
I eat chocolate.
Muz yersin.
You eat banana.
Bir arkadaşım var.
I have a friend.
Bir kitap isterim.
I want a book.
Küpe(ler) istersin.
You want earringS.
Benim bir ailem var.
I have a family.
Bir elmam var.
I have an apple.
Kitaplarım var.
I have books.
Bir sorunun var.
You have a problem.
Bir tablet isterim.
I want a tablet.
Türkiye'yi severim..
I like Turkey.
Yardım ister misin?
Do you want help?
Çay severim.
I like tea.
Çay sever misin?
Do you like tea?
İngilizce konuşmazsın.
You don't speak English.
Sen yemezsin.
You don't eat.
Ben muz yemem.
I don't eat banana.
Para isterim.
I want money.
Para istemem.
I don't want money.
Tekrar
Again
Başka?
What else?
Tişört yeşil.
The T-shirt is green.
Etek pembe.
The Skirt is pink.
Kitap beyazdır.
The Book is white.
Bir kitap beyazdır.
A book is white.
Orada bir adam var.
There is a man.
Adam yaşlı.
The man is old.
Adımı severim.
I like my name.
Bu benim kitabım.
This is my book.
Burası benim evim.
This is my house.
Bu benim kitabım değil.
This isn’t my book.
Burası benim evim değil.
This is not my house.
Hamburger pahalı değil.
The hamburger is not expensive.
Bu kol saati.
This is watch.
Bu bıçak.
This is knife.
Bir Bebek görmem.
I don't see a baby.
Evcil hayvanın var mı?
Do you have a pet?
Kuş nedir?
What is bird?
Klima (ac)
Air conditioner (AC)
Beyaz bir vantilatör
A white ventilator
Yeni bir bilgisayar
A new computer
Benim evim küçük.
My house is small.
Yeni bir evim yok.
I don't have a new house.
Her gün
Every day
Her gün su içer misin?
Do you drink water every day?
() ekmek yemek
(to) eat bread
Yeşil ekmek var mı?
Is there green bread?
Televizyon izler misin?
Do you watch TV?
Affedersiniz?
Excuse me?
Ne izlersin?
What do you watch?
Hayır, Survivor izlemeyin!
No, don't watch survivor!
Yeme!
Don't eat!
Ye!
Eat!
Git! - Gitme!
Go! - Don't go!
Her gün işe giderim.
I go to work every day.
Yüzümü yıkarım.
I wash my face.
Her gün otobüsüme binerim.
I get on my bus every day.
Her gün atölyemi açarım.
I open my workshop every day.
Her gün çalışırım.
I work every day.
Ben sigara içmem.
I don't smoke.
Ben koşmam.
I don't run.
Ben yürümem.
I don't walk.
Hergün kahvaltı yerim.
I eat breakfast every day.
Her gün öğle yemeği yerim.
I eat lunch every day.
Her gün akşam yemeği yerim.
I eat dinner every day.
Başka bir bilgisayar
Another computer
Bisiklete ihtiyacın var mı?
Do you need a bicycle?
Hangi renk?
Which color?
Ben iyiyim.
I am good.
Nasılsın?
How are you?
Avrupa ligleri
European leagues
Bulaşıkları her gün yıkarım.
I wash the dishes every day.
Her gün otobüsüme binerim.
I get on my bus every day.
Her gün yürümem.
I don't walk every day.
Bebek ünlüdür.
Bebek is famous.