Dilara's English Lesson with Ayşe Teacher
🇹🇷 » 🇬🇧
Learn Inglés From Turco
Learn Inglés From Turco
Practique preguntas conocidas
Manténgase al día con sus preguntas pendientes
Completa 5 preguntas para habilitar la práctica
Exámenes
Examen: pon a prueba tus habilidades
Pon a prueba tus habilidades en el modo de examen
Aprenda nuevas preguntas
Modos dinámicos
InteligenteMezcla inteligente de todos los modos
PersonalizadoUtilice la configuración para ponderar los modos dinámicos
Modo manual [beta]
Seleccione sus propios tipos de preguntas y respuestas
Otros modos disponibles
Aprende con fichas
Escuchar y deletrearOrtografía: escribe lo que escuchas
Expresión oralPractica tu habilidad de expresión oral
Expresión oral y comprensión auditivaPractica la pronunciación
EscrituraModo de solo escritura
Dilara's English Lesson with Ayşe Teacher - Marcador
Dilara's English Lesson with Ayşe Teacher - Detalles
Niveles:
Preguntas:
236 preguntas
🇹🇷 | 🇬🇧 |
Günaydın | Good morning |
Ben uykum var | I am sleepy |
Tünaydın | Good afternoon |
Bir sürü arkadaşım var | I have a lot of friends |
Kayseri'de yaşıyorum | I live in Kayseri |
Evcil hayvanım yok | I havent a pet |
Herkese merhaba | Hello everyone |
Annem bir ev hanımı | My mother is a housewife |
Türkiyede yaşıyorum | I live in Turkey |
Babam satıcıdır | My father is a salesman |
Annem öğretmendir | My mother is a teacher |
Kızkardeşim öğrencidir | My sister is a student |
Ben öğrenciyim | I am a student |
Ben heyecanlıyım | I'm excited |
Ben şaşkınım | I'm confused |
Ben üzgünüm | I am sad |
Ben sinirliyim | I'm angry |
Ben mutsuzum | I'm unhappy |
Ben mutluyum | I'm happy |
6. sınıftayım | I'm in 6th grade |
Kendini tanıt | Describe Yourself |
Bir evcil hayvanım var | I have a pet |
Iyi akşamlar | Good evening! |
Bilgisayarın var mı? | Do you have a computer? |
Iyi geceler | Good night |
Benim bir bilgisayarım var. | I have a computer |
Iyi günler | Have a nice day. |
Onun arabası var mı | Does he have a car |
Hoşçakal | Goodbye |
Hayır, onun arabası yok. | No he hasn't a car |
Kendine iyi bak | Take care of yourself |
Bu bir elmadır | This is an apple |
Nasılsın | How are you? |
Bunlar elmalardır | These are apples |
Nasıl gidiyor? | How is it going? |
O bir elmadır (Uzaktaki) | That is an apple |
Teşekkür ederim | Thank you |
Onlar elmalardır.(Uzaktaki Çoğul) | Those are apples. |
Rica ederim | You're welcome |
Burada bir ev var. | Here is a house. |
Tanıştığıma memnun oldum | Nice to meet you. |
Orada bir ev var. | There is a house. |
Kaç yaşındasınız? | How old are you? |
Onları öğleden sonra okurum. | I read them in the afternoon |
On bir yaşındayım. | I am eleven years old. |
Kampa gittiğimde bile okuyorum. | I even read them when I go camping. |
Nasılsın? | How are you? |
Çizgi romanları okumak harikadır. | Comic books are great to read. |
Yorgunum | I am tired |
Çizgi roman okumayı severim. | I like to read comic books. |
Ben enerjikim | I am energetic |
Geçen baharda bir ağaç diktim. | I planted a tree last spring |
Arka bahçeme diktim. | I planted it in my backyard. |
Bir ağaç diktiğim için mutluyum | I am glad that I planted a tree |
Annem büyümesini izlemenin eğlenceli olacağını söyledi. | Mom said that it will be fun to watch it get bigger |
Daha büyük olduğunda, kuşlar yuva yapacak ve içinde yaşayacaktır. | When it is bigger, birds will build nests and live in it |
Daha büyük olduğunda, sincaplar da yuva yapacak ve içinde yaşayacaktır. | When it is bigger, squirrels will build nests and live in it, too |
Birlikte birçok şey yapıyoruz | We do a lot of things together |
Bir araya getirmek | Put together |
Her gün bulmacaları bir araya getiriyor | He puts puzzles together every day |
Kolay | Easy |
Zor | Hard |
Rocky, "Bu bulmacayı yapmak beynime iyi geldi" dedi. | “It was a good for my brain to do this puzzle,” said Rocky |
Hiç küçük bir köpeğin burnunu hissettin mi? | Have you ever felt a little dog’s nose? |
Islak | Wet |
Kuru | Dry |
Onun burnunu burnumla hissedebiliyorum. | I can feel his nose with my nose |
Boyunca yürümek | Walking along |
Köpekler hızlı koşmaya başladı | The dogs took off into a fast run |
Adam köpeklerin arkasından bağırdı | The man yelled after dogs. |
Ben koşabilirim. | I can run. |
Ben yüzebilirim. | I can swim. |
O zıplayabilir. | He can jump. |
Babam tırmanabilir. | My dad can climb. |
Ablam voleybol oynayabilir. | My sister can play volleyball. |
KUşlar uçabilir. | Birds can fly. |
Yılanlar sürünebilir. | Snakes can crawl. |
Filler yazı yazamaz. | Elephants can't write. |
Atlar kitap okuyamaz. | Horses can't read books. |
Resim çizer misin? | Do you draw a picture? |
Resim çizmem. | I don't draw pictures. |
Koşar mısın? | Do you run? |
Koşmam. | I don't run. |
Tenis oynar mısın? | Do you play tennis? |
Tenis oynarım. | I play tennis. |
Kitap okur musun? | Do you read a book? |
Kİtap okumam. | I don't read books. |
Çilek sever misin? | Do you like strawberries? |
Çilek sevmem. | I don't like strawberries. |
Temizlik yapar mısın? | Do you clean? |
Masanın üstünde elma var. | There is an apple on the table. |
Mutfakta kediler var. | There are cats in the kitchen. |
Bahçede çocuklar var. | There are children in the garden. |
Odamda hediyeler var. | There are gifts in my room. |
Sandalyenin altında top var. | There is a ball under the chair. |
Masa | Table |
Sıra | Desk |
Sandalye | Chair |
Kitaplık | Bookshelf |
Okul çantası | School bag |