Buscar
Estás en modo de exploración. debe iniciar sesión para usar MEMORY

   Inicia sesión para empezar

Cihan Fesli English


🇹🇷  »  🇬🇧
Learn Inglés From Turco
Creado:


Public


5 / 5  (1 calificaciones)



» To start learning, click login

1 / 25

🇹🇷


Ben bir öğrenciyim.
🇬🇧


I am a student.

Practique preguntas conocidas

Manténgase al día con sus preguntas pendientes

Completa 5 preguntas para habilitar la práctica

Exámenes

Examen: pon a prueba tus habilidades

Pon a prueba tus habilidades en el modo de examen

Aprenda nuevas preguntas

Modos dinámicos

InteligenteMezcla inteligente de todos los modos

Modo manual [beta]

El propietario del curso no ha habilitado el modo manual
Modos específicos

Aprende con fichas
elección múltipleModo de elección múltiple

Cihan Fesli English - Detalles

Niveles:

Preguntas:

129 preguntas
🇹🇷🇬🇧
Ben bir öğrenciyim.
I am a student.
Okula giderim.
I go to school.
Bir kediye sahibim.
I have a cat.
Bir arabaya sahip değili.
I don't have a cat.
Almanya'da yaşarım.
I live in Germany.
Dört çocuk var.
There are four children.
İki elma var.
There are two apples.
Masada iki elma var.
There are 2 apples on the table
Bahçede bir ağaç var.
There is a tree in the garden.
Mutfakta bir kedi yok.
There isn't a cat in the kitchen.
Oturma odasında bir köpek yok.
There is no dog in the living room.
Bu belgede bir hata var.
There is a mistake in this document.
Bahçede iki köpek var.
There are  two dogs in the garden.
Masada üç kitap var.
There are three books on the table.
Top sarı değil.
The ball is not yellow.
Elma pembe değil.
The apple isn't pink.
Ben mutlu değilim.
I am not happy.
Babaannem genç değil.
My grandmother isn't young.
Erkek kardeşim yaşlı değil.
My brother isn't old.
Bir tablet isterim.
I want a tablet.
Bir kuş istemem.
I don't want a bird.
Bir arabaya ihtiyacım yok.
I don't need a car.
Dondurmayı sever misin?
Do you like icecream?
Bir bilgisayarım var.
I have a computer.
Bir araban var mı?
Do oyu have a car?
Yarın markete gideceğim.
I will go to the store tomorrow.
Büyük ihtimalle geç kalacak.
She will probably be late.
Yarın sinemaya gideceğim.
I will go to the cinema tomorrow.
Sana yardım edeceğim.
I will help you.
Bu kitabı okuyacağım.
I will read this book.
Gelecek hafta tatile gideceğiz.
We will go on vacation next week.
O, sınavı geçecek.
She will pass the exam.
Onlar bu işi bitirecekler.
They will finish this work.
Öğretmen yeni bir konu anlatacak.
The teacher will explain a new topic.
Futbol oynayabilirim.
I can play football.
Saz çalabirim.
I can play saz
Biz İngilizce konuşabiliriz.
We can speak English.
Babam araba sürebilir.
My dad can drive.
Kardeşim oyun oynayabilir.
My brother can play.
Sen misin?
Are you?
Sen misin?
Are you?
Sen bir öğretmen misin?
Are you a teacher?
Sen bir öğrenci misin?
Are you a student?
Sen akıllı mısın?
Are you smart?
Sen çalışkan mısın?
Are you hardworking?
Sen tembel misin?
Are you lazy?
- Üzgün müsün?
- Are you sad?
- Mutlu musun?
- Are you happy?
- Onlar mutlular mı?
- Are they happy?
Bu kitabı okumalısın.
You should read this book.
Onlar şimdi gelmeliler.
They should come now.
Daha dikkatli olmalısın.
You should be more careful.
Daha fazla çalışmalıyız.
We should study more.
Şimdi gitmeliyiz.
We should go now.
O kahve sevmez.
.He doesn’t like coffee.
O Fransızca konuşmaz.
She doesn’t speak French.
Bebek iyi uyumaz.
The baby doesn’t sleep well.
Köpek ısırmaz.
The dog doesn’t bite.
Onun arabası yok.
He doesn’t have a car.
Gitmedim
I didn't go
- Yüzmedim
- I didn't swim
- Okumadın
- You didn't read
Gittin mi?
Did you go?
Gitmeyeceğim
I will not go
Sinemaya gitmedim.
I didn't go to the cinema.
Ahmet annesini ziyaret eder
Ahmed visits his mother
- gitmedim
- I didn't go
- Yüzmedim
- I didn't swim
- Okumadın
- You didn't read
- Gittin mi?
- Did you go?
- Yüzemem
- I can't swim
-Tavuk yerim
-I eat chicken
- Eve gideceğim
- I'll go home
- Yüzebilirim
- I can swim -
- geç yatmamalıyım
- I shouldn't go to bed late
Dün sinemaya gitmedim.
I didn’t go to the cinema yesterday.
Kitabı okumadım.
I didn’t read the book.
O bana inanmadı.
He/She didn’t believe me.
Yağmur yağmadı.
It didn’t rain.
Ödevimi yapmadım.
I didn’t do my homework.
Partiye katılmadılar.
They didn’t attend the party.
Onu görmedim.
I didn’t see him/her.
Yemeği beğenmediler.
They didn’t like the food.
Ona yardım etmedim.
I didn’t help him/her.
Yeterince çalışmadım.
I didn’t study enough.
Onların köpeği sarıdır
Their dog is yellow
Bizim evimiz büyüktür.
Our house is big.
Onların evi küçüktür.
Their house is small.
O futbol oynar.
He plays soccer.
O(Ayşe) kitap okur.
She reads books.
O(kuş) gökyüzünde uçar.
It flies in the sky.
O(Efe) iyi İngilizce konuşur.
He speaks English well.
O(Ali) Londra’da yaşar.
He lives in London.
O(Ayşe)) gözlük takar.
She wears glasses.